Sahih

İbn Hibban

 

BİRR VE İHSAN

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

İbadet'e Güvenmeyecem Diye İbadeti Terk Etme Riskine Dikkat Ve Her Tür'den İbadet İle Allah Rızasını Arama

 

ibadetlerin Rivayet Edilen Faziletine Aldanmanın Kınanması

 

360- Hz. Osman'ın azatlısı Humran anlatıyor: Halkın oturma yerlerinde Hz. Osman'ı gördüm, getirttiği suyla abdest aldıktan sonra şöyle dedi: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) burada güzelce abdest aldığını, sonra şöyle buyurduğunu duydum: "Kim benim şu abdest alışım gibi abdest alırsa, geçmiş günahları bağışlanır." Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(Böyle yapmakla) günahlarınızın bağışlanacağını düşünerek amel yapmayı terk etmeyin'' buyurdu.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 94); Şuayb: İsnadı Buhari'nin şartınca sahihtir.

Ahmed 1/66; İbn Mace 285; Bak hadis no: 1041, 1058, 1060.

 

 

 

Ahirette içlerinden Birisi Sayesinde Kurtulma Ümidiyle Kişinin Her Türden Hayrı Yapmasının Müstehaplığı

 

361- Ebu Zer anlatıyor: (Bir gün) Mescid'e girmiştim. Bir de baktım ki Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (Mescid'de) tek başına oturmakta. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Ebu Zer! Mescid için tahiyye (selamlama) vardır. Mescidin tahiyyesi / selamlaması, iki rekat namaz kılmaktır. Kalk ve iki rekat namaz kıl'' buyurdu.

 

Bunun üzerine kalktım ve iki rekat namaz kıldım. Sonra döndüm ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına oturdum. Ona: "Ey Allah'ın Resulü! Doğrusu sen, namaz kılmayı emrettin. Namaz nedir?" diye sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Namaz, en hayırlı ibadettir. ister çok kıl, ister az kıl'' buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Hangi amel daha faziletlidir?" diye sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'a iman ve Allah yolunda cihad" buyurdu.

 

Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Müminlerin hangisi iman bakımından daha mükemmeldir?" diye sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onların ahlak bakımından en iyi olanı" buyurdu.

 

Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Müminlerin hangisi daha güvenlidir?" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "insanların, dilinden ve elinden güvende olduğu kimsedir" buyurdu.

 

Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Hangi namaz daha faziletlidir?" diye sordum.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kunutu (kıyamı) uzun olan namaz" buyurdu.

 

Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Hangi hicret daha faziletlidir?" diye sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kötülüklerden hicret eden kimse(nin hicreti)'' buyurdu.

 

Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Oruç nedir?" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yeterli / kurtarıcı bir farzdır. Allah katında kat kat fazlası vardır" buyurdu.

 

Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Hangi cihad daha faziletlidir?"diye sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(Üzerinde savaştığı) atı (dahi) kesilen ve kanı akıtılan kimse(nin yaptığı cihaddır)" buyurdu.

 

Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Hangi sadaka daha faziletlidir?" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Varlıksız olanın gücünün yettiğince verdiği ve fakire gizlice verilen sadakadır" buyurdu.

 

Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Sana indirilen vahiy içerisinde hangisi daha büyüktür?" diye sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ayete'I-Kürsl" buyurdu.

 

Daha sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Ebu Zer! Kürsi ile birlikte yedi kat gök, çöldeki bir yere atılmış bir halka gibidir. Arş'ın, Kürsi'ye olan üstünlüğü; çölün halkaya olan üstünlüğü gibidir" buyurdu.

 

Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Nebilerin sayısı kaç tanedir?" diye sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yüz yirmi bin" buyurdu.

 

Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Bunlardan resullerin sayısı kaç tanedir?" diye sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Resullerin sayısı, 313'tür. Ki bu da, büyük bir topluluktur" buyurdu.

 

Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Bunların ilki kimdir)" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Adem" buyurdu.

 

Ben: "Adem, gönderilmiş bir peygamber midir)" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet, Allah onu kendi eliyle yarattı. Ona kendi ruhundan üfledi. Onunla vasıtasız olarak konuştu" buyurdu

 

Daha sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Ebu Zer! Dört kimse vardır ki, onlar, Süryani'dir. Bunlar; Adem, Şıt, Uhnuh yani idrıs -ki o, kalemle (kum üzerinde) çizgi çizen (remil atan) ilk kimsedir- ve Nuh. Dört kişi de vardır ki, bunlar da Arap'tır. Bunlar; Hud, Şuayb, Salih ve peygamberin Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem)" buyurdu. -Allah'ın salat ve selamı onların hepsinin üzerine olsun.-

 

Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Allah'ın indirdiği kitap kaç tanedir)" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "100 sahife ve dört te kitap: Şıt'e 50 sahife indirildi. idrıs'e 30 sahife indirildi. ibrahim'e 10 sahife indirildi. Musa'ya ise Tevrat'tan önce sahife indirildi. (Sonra da) Tevrat, incil, Zebur ve Kur'an indirildi" buyurdu.

 

Ben: "Ey Allah'ın Resulü! ibrahim'in sahifeleri(nde mevcut olan şey) ne idi?" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Tamamı mesellerle dolu idi: Ey güçlü, imtihan edilen mağrur hükümdar! Doğrusu ben, seni, kat kat dünya malını toplaman için göndermedim. Fakat ben seni mazlumun duasını benden çevirmen için gönderdim. Doğrusu ben, kafir bile olsa, mazlumun duasını geri çevirmem. Akıllı kimseye gereken şey şudur: -Aklına galebe çalınmadığı müddetçe- kendisi için bir çok saat / zaman anı vardır. Rabbine yalvaracağı saat / an, nefsini hesaba çekeceği saat / an, Allah'ın işleri üzerinde düşüneceği saat / an, yeme-içme (gibi) ihtiyaçlarına ayıracağı saat / an. Akıllı bir kimsenin şu üç şeyden başkasına meyletmemesi gerekir: Ahireti için azık hazırlama; hayatını düzene sokma ve haram olmayan bir lezzet / zevk (alma). Akıllı kişi zamanını iyi görmeli, (zamanı hakkında basiret sahibi olmalı), işlerine yönelmeli ve dilini (kötü sözlerden) korumalıdır. Sözünü, amelinden hesaplı tutan kişinin, kendisini ilgilendiren hususlar dışında söyleyeceği sözü az olur buyurdu.

 

Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Musa'nın sahifeleri(nde mevcut olan şey) ne idi?'' diye sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Tamamı ibretli sözlerden ibaret idi: Ölümü hakkıyla bilip de sonra sevinene, kaderi kesinlikle bilip de sonra kendisini yorana, dünyayı ve dünya halkıyla birlikte onun değişmesini görüp de sonra onda huzur bulana, hesaba çekilmeyi kesinlikle bilip de sonra da amel işlemeyene şaşarım" buyurdu.

 

Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Bana tavsiyede bulun" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sana, Allah'tan korkmayı tavsiye ederim. Çünkü Allah'tan korkma / takva, bütün işlerinin başıdır / temelidir" buyurdu.

 

Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Bana daha fazla bilgi ver" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kur'an okumaya ve Allah'ı zikretmeye sarıl. Çünkü o; yerde senin için bir nur ve gökte ise senin için bir zikirdir" buyurdu.

 

Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Bana daha fazla bilgi ver" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Çok gülmekten sakın. Çünkü çok gülmek, kalbi(n inceliğini öldürür ve yüzün nurunu giderir" buyurdu.

 

Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Bana daha fazla bilgi ver" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır olan şey dışında susmaya sarıL. Çünkü susmak, şeytanı kovucu ve dininle ilgili işlerde sana bir yardımcıdır" buyurdu.

 

Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Bana daha fazla bilgi ver" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cihada sarıL. Çünkü cihad, ümmetimin ruhbanlığıdır" buyurdu.

 

Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Bana daha fazla bilgi ver" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Düşkünleri / miskinleri sev ve onlarla birlikte otur" buyurdu.

 

Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Bana daha fazla bilgi ver" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Senden aşağı olana bak, senden yukarda (üstün) olana bakma. Sana yakışan şey, Allah'ın senin üzerine olan nimetlerini küçümsememendir" buyurdu.

 

Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Bana daha fazla bilgi ver" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "insanlara kendi düşüncenden bildiğin cevabı ver ve sevdiğin hususlarda onlara kızma. Kendi düşüncenden bilmediğin şeyleri, insanlardan bilmen ve sevdiğin hususlarda onlara kızman, sana ayıp olarak yeter" buyurdu.

 

Daha sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), eliyle göğsüme vurup: "Ey Ebu Zer! Tedbir gibi akıl, (kötülükten kendini) sakınmak gibi takva ve güzel huy / ahlak gibi soy-sop yoktur" buyurdu.

 

[Tahric:] Elbani: Çok zayıf (es-Silsiletu'd-daife 1910, 6090); Şuayb: İsnadı çok zayıfhr. Ahmed 5/178,5/179,449.

 

 

Ebu Hatim der ki: Buradaki Ebu İdris el-Havlani, Aizullah b. Abdillah'tır. Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında Huneyn savaşının yapıldığı yıl doğmuş, hicri 80 yılında Şam'da vefat etmiştir. Yahya b. Yahya el-Gassani, Şam ahalisinden, Kinde kabilesindendir. Şamlıların fakihlerinden ve kurrasından biridir. 15 yaşındayken EbU İdris el-Havlani'den hadis işitmiştir. Hicri 64 yılında Muaviye b. Yezid döneminde Rahit Savaşı zamanlarında doğmuştur. Süleyman b Abdilmelik tarafından Musul kadısı olarak atanmıştır. Said b. el-Müseyyeb ve Hicaz alimlerinden hadis işitmiştir. Ömer b. Abdilaziz halife olana kadar Musul kadılığı yapmıştır. Ömer b. Abdilaziz onu kadılık görevinde bırakmıştır. Ömer vefat edene kadar da Musul kadılığına devam etmiştir. Hicri 133 yılında Dimaşk'ta vefat etmiştir.

 

 

 

Ahirette Kurtuluş Ümidiyle Gizli ve Açık Halinde ibadete Devam Etmenin Gerekliliği

 

362- Muaz b. Cebel der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bineğinin terkine binmiştim ve aramızda bineğinin semerinin arka kenarından başka da bir şey yoktu. Bir ara Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Muaz!" diye seslenince, ben: "Ey Allah'ın Resulü! Buyur, emrindeyim, mutluluklar senin olsunı" karşılığını verdim. Bir süre daha yol aldıktan sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine: "Ey Muaz!'' diye seslendi. Ben yine: "Ey Allah'ın Resulü! Buyur, emrindeyim! Mutluluklar senin olsun" karşılığını verdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'ın, kulları üzerindeki hakkı nedir biliyor musun?" diye sordu. Ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dediğimde, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'ın, kulları üzerindeki hakkı O'na ibadet etmeleri ve hiçbir şeyi ortak koşmamalarıdır" buyurdu. Bir süre daha yol aldıktan sonra Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunu yapmaları halinde kulların, Allah üzerindeki hakkı nedir biliyor musun?" diye sordu. Ben:

"Allah ve Resulü daha iyi bilir" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hakları, Allah'ın onlara azap etmemesidir" buyurdu.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahıh Ebı Davud 2307); Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 5/242; Buhari 5967; Müslim 30; Tirmizi 2643; İbn Mace 4296.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Allah'ın Bir Kul'u Sevdiği Şu Şekillerde Anlaşılabilir