Sahih İbn Hibban |
İMAN |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Bab: Yüce Allah'ın
Sıfatları
265- Ebu Hureyre der ki:
Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hiç şüphesiz Allah size, emanetleri
ehline teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle
hükmetmenizi emreder. Allah size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz Allah işitir
ve görür''[Nisa, 58] ayetini okuduktan sonra son kısmını söylerken başparmağını
kulağına, işaret parmağını da gözüne koyduğunu gördüm.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 3081); Şuayb: Buhari
ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ebu Davud 4728.
Ebu Hatim der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) parmaklarından birini kulağına,
diğerini de gözlerine koyarak Yüce Allah'ın işitmesinin bildiğimiz mananada
deliği ve kıvrımları olan kulakla, görmesinin de bildiğimiz manada kirpikleri,
göz bebeği ve beyazlığı olan gözle olmadığını anlatmak istemiştir. Rabbimiz
herhangi bir konuda mahlukatına benzemekten münezzehtir. Vasıta olmadan
dilediği şekilde işitir ve görür."
266- Ebu Musa der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah uyumaz,
uyumak da ona yaraşmaz. Mızan elindedir ve dilediği şekilde onu (amelleri)
hafif veya ağır kılar. Gündüz yapılan ameller
[Tahric:] Elbani: Sahih (Zilalu'l-cenne 614); Şuayb: Buhari'nin
şartınca sahih. Ahmed 4/395; Müslim 179; İbn Mace 195.
Mahlukatta Bulunan ve
Eksikliğe Delalet Eden Herhangi Bir Vasfın Yüce Allah'a Nispet Edilmesinin Caiz
Olmaması
267- Ebu Hureyre, Resulullah'tan
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şu sözünü nakleder: "Yüce Allah buyurdu ki:
insanoğlu hakkı olmadığı halde beni yalanladı. Hakkı olmadığı halde de bana dil
uzattı. Beni yalanlaması: ‘‘Beni yarattığı gibi geri diriltemeyecek!’‘
demesidir. Oysa onu ilk yaratmam onu tekrar diriltmemden daha kolay değildir.
Bana dil uzatması da: ‘‘Allah çocuk edindi’‘ demesidir. Oysa ben, Allah'ım, bir
olanım, hiç bir şeye muhtaç olmayan Samed'im. Doğurmadım ve doğrulmadım. Benim
hiçbir dengim de yoktur."
[Tahric:] Elbani: Hasen sahih (Sahihu'n-Nesai 1965); Şuayb: Buhari
ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 2/393; Buhari 3193; Nesai 4/112.
Ebu Hatim der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), "Oysa onu ilk yaratmam onu
tekrar diriltmemden daha kolay değildir" sözü, kişide bulunan ve eksikliğe
delalet edebilen bir vasfın Yüce Allah'a nisbet edilmesinin caiz olmadığını
açık bir şekilde göstermektedir. Zira mantıken "daha kolay değildir"
yerine "daha zor değildir" ifadesi kullanılmalı, cümle "Oysa onu
tekrar diriltmem onu ilk yaratmamdan daha zor değildir" şeklinde
olmalıydı. Ancak "zor" ifadesi eksikliğe delillet eden bir lafız
olduğundan onun yerine eksiklik içermeyen "kolay" lafzı
kullanılmıştır.
Manasını idrakten Mahrum
Kalan Bidatçilerin Hacalarımızı Tenkit Etmesine Sebep Olan Haber
268- Enes'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Cehenneme ahalisi atıldıkça, cehennem: ‘‘Daha var mı?’‘ der. Sonunda Yüce
Rab ayağını içine koyunca: ‘‘Yeter! Yeter!’‘ demeye başlar."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Zilalu'l-cenne 525); Şuayb: Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre Sahihtir. Ahmed 3/134; Buhari 4848; Müslim 2848;
Tirmizi 3272.
Ebu Hatim der ki: Bu ve
benzeri hadislerdeki ifadeler benzetme üzerinden gelen ifadelerdir. Kıyamet
gününde Allah'a isyan eden topluluklar ile üzerinde Allah'a isyan edilen yerler
cehennem ateşine atılır. İçine atıldıkça da cehennem ateşi daha fazlasını
ister. Sonunda Yüce Allah kafirlerden bir topluluk ile onlara ait olan bir yeri
ateşin içine koyunca cehennem "Yeter! Yeter!" demeye başlar. Araplar
yer ve mekan için de "ayak (kadem)" ifadesini kullanırlar. Yüce Allah
da:
''Rableri katında
kendileri için bir doğruluk makamı (kadem) bulunduğunu müjdele" (Yunus 2)
buyurur. Yoksa hadisten kasıt, Yüce Allah'ın ayağını cehennem ateşinin içine
koyacağı değildir. Yüce Allah bu ve benzeri şeylerden münezzehtir.
Böylesi ifadelerin
Zahiri Anlamıyla Değil insanların Günlük Konuşmalarında Yaptığı Gibi Benzetme
ve Temsil Babından Kullanılması
269- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Yüce Allah kıyamet gününde kula: ‘‘Ey Ademoğlu! Hasta olduğumda neden
beni ziyarete gelmedin?’‘ buyurur. Kul: ‘‘Rabbim! Sen ki alemlerin Rabbisin!
Seni nasıl ziyaret edebilirim?’‘ deyince, Yüce Allah: ‘‘Bilmiyor musun, Filan
kulum hasta düştüğünde onu ziyarete gitmemiştin. Oysa onu ziyarete gitseydin
beni de onun yanında bulacaktın’‘ buyurur.
Sonra: ‘‘Ey Ademoğlu! Su
istediğimde neden bana su vermedin?’‘ buyurur.
Kul: ‘‘Rabbim! Sen ki
alemlerin Rabbisin! Sana nasıl su vereyim?’‘ deyince, Yüce Allah: ‘‘Bilmiyor
musun, Filan kulum sana gelip su isteyince sen vermemiştin. Oysa ona su
verseydin bunun karşılığını benim yanımda görecektin’‘ buyurur."
Sonra: ‘‘Ey Ademoğlu!
Yemek istediğimde neden bana yemek vermedin?'' buyurur. Kul: ‘‘Rabbim! Sen ki
alemlerin Rabbisin! Sana nasıl yemek vereyim?’‘ deyince, Yüce Allah: ‘‘
Bilmiyor musun, Filan kulum sana gelip yemek isteyince sen vermedin. Oysa ona
yemek verseydin bunun karşılığını benim yanımda görecektin’‘ buyurur."
[Tahric:] Elbani: Sahih (et- Ta'liku'r-rağib 4/48); Şuayb: Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Müslim 2569.
Böylesi ifadelerin
Hakiki ve Gerçek Anlamıyla Değil insanların Günlük Konuşmalarında Yaptığı Gibi
Benzetme ve Temsil Babından Kullanılması
270- Ebu Hureyre der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Helal kazancından
tasaddukta bulunan müslüman -ki Yüce Allah ancak helal olan kazancı kabul eder
ve semaya ancak helal olan kazanç yükselir- o sadakayı Rahman olan Allah'ın
avucuna koymuş gibidir. Allah onu sizden birinin tayını -veya sütten kesilmiş
devesini- büyüttüğü gibi büyütür. Hatta o (sadaka olarak verilen) hurma ya da
lokma, büyük bir dağ kadar olur."
[Tahric:] Elbani: Sahih (et-Ta'liku'r-rağib 2/18); Şuayb: İsnadı
sahihtir. Muvatta 2/995; Ahmed 2/418; Müslim 1014; Tirmizi 661; Nesai 5/57; İbn
Mace 1842; Darimi 1/395.
Ebu Hatim der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ''Rahman olan Allah'ın av ucuna
koymuş gibidir" sözü, böylesi ifadelerin hakiki ve söylendiği manada
değil, benzetme ve temsil babından kullanıldığını göstermektedir. Zira
muhatabın zihninde anlatılan şeye yönelik bir anlamın oluşabilmesi içinde bu
tür lafızların kullanılması gerekmektedir.
Sonraki
sayfa için aşağıdaki link’i kullan:
Doğruluk ve
iyiliği Emredip Kötülükten Nehyetmek