Sahih İbn Hibban |
İMAN |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Şirk'ten Uzak Omak,
Allah'a İman, Resullerini Kabul ile Birlikte Gerekli İbadetleri Yapmnın Şart
Oluşu
Allah'ın Birliğine Şahadetle
Birlikte Peygamber ve Resulleri de Tasdik Edenlere Verilecek Cennet Dereceleri
209- Sehl b. Sa'd der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Cennet
ahalisi kendilerinden üsttekilerin bulunduğu evleri, aradaki üstünlükten dolayı,
doğu veya batı ufkunda görünen ve yanıp sönen parlak yıldızın görüldüğü gibi
görürler,"
Kendisine: "Ey
Allah'ın Resulü! O evler peygamberlerin evleri midir? Oraya kimseler ulaşamaz
mı?" diye sorduklarında, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Evet! Canım elinde olana yemin olsun ki orada Yüce Allah'a iman eden ve
Resullerini de tasdik eden adamlar bulunmaktadır" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih li-ğayrihi; Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed
5/340; Buhari 6555; Müslim 2830.
Cenneti Her Halükarda
Herhangi Bir Amelde Bulunmadan Sadece ikrarda Bulunanların Değil, imanın Söz
Konusu Şubelerinin Gereklerini Yerine Getiren ve Diğer Bedeni ibadetleri Yapan
Kişilerin Hak Edebilmesi
210- Muaz der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'ın, kulları üzerindeki
hakkı nedir biliyor musun?" diye sordu. Ben: "Allah ve Resulü daha
iyi bilir" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ona
kulluk etmeleri ve hiçbir şeyi Ona ortak koşmamalarıdır" buyurdu. Sonra
bana: "Bunu yapmaları halinde kulların, Allah üzerindeki hakkı nedir
biliyor musun?" diye sordu. Ben: "Allah ve Resulü daha iyi
bilir" dediğimde, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hakları,
onları bağışlayıp azap etmemesidir" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahihu'l-Edebi'l-müfred 721/943
"Buhari ve Müslim"); Şuayb Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 5/228;
Buhari 2856; Müslim 30/49; Tirmizi 2643; İbn Mace 4296.
Ebu Hatim der ki: Bu
hadis bize daha önce bu yönde zikrettiğimiz hadislerin tümünün muhtasar bir
şekilde aktarıldığını, imanın şubelerinden bazılarının gereklerini yerine
getiren kişinin her hal ükarda cenneti hak edemeyeceğini açık bir şekilde
göstermektedir. Zira Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu hadiste Yüce
Allah'ın kulları üzerindeki hakkının, O'na kulluk etmeleri ve hiçbir şeyi O'na
ortak koşmamaları olduğunu bildirmiştir. Allah'a kulluk da dil ile ikrar, kalp
ile tasdik ve beden ile amelle olur.
Müslümanlar da Allah
üzerindeki haklarını sorarken "Bunu yapmaları halinde kulların, Allah
üzerindeki hakkı nedir?" ifadesini kullanmışlardır. Yani "bunu
söylemeleri halinde" değil "bunu yapmaları halinde" ifadesini
kullanmışlardır. Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onların böylesi
bir ifade kullanmalarına itiraz etmemiştir.
Bu da dediğimiz gibi
imanın şubelerinden sadece bazılarının gereklerini yerine getirenlerin her
halükarda cenneti hak etmediklerini açık bir şekilde göstermektedir. Daha önce
de zikrettiğimiz gibi bir hadis hangi konuda gelmiş ve söylenmişse o alanda
genel bir hüküm anlamı taşıyabilir.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Ümmetinden Allah'a Şirk Koşmamış Olanların Şefaati Hak
Etmeleri
211- Avf b. Malik
el-Eşcai der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gece bir yerde
konakladı. Herkes kendi devesinin bacağına dayanıp uykuya geçti. Bir ara
develere baktığımda Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) devesinin
önünde kimsenin bulunmadığını fark ettim. Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) aramaya çıktığımda ayakta duran Muaz b. Cebel ve Abdullah b. Kays ile
karşılaştım. Onlara: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nerede
i" diye sorduğumda: "Bilmiyoruz, ama vadinin üst taraflarında bir ses
işittik" dediler. O esnada el değirmeninin gürültüsüne benzer bir ses
işittiğimizde onlara: "Biraz bekleyelim" dedim.
Sonrasında Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımıza geldi ve: "Bu gece Rabbimin
katından bana bir elçi geldi ve ümmetimin yarısının cennete girmesi ile onlara
şefaatte bulunmam arasında seçim yapmamı istedi. Ben de şefaat etmeyi
seçtim" buyurdu. Ona: "Ey Allah'ın Resulü! Allah için ve aramızdaki
arkadaşlık adına bizi şefaatine nail olacaklardan kılmanı istiyoruz"
dediğimizde: "Siz şefaatime nail olacaksınız" buyurdu. insanlar bineklerine
bindiklerinde: "Siz de şahit olun ki ümmetimden Allah'a şirk koşmadan ölen
herkes şefaatime nail olacaktır" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Zilalu'l-cenne 818); Şuayb: İsnadı
sahihtir. Ahmed 6/28; Tirmizi 2441; İbn Mace 4317.
Cennetin Allah'a iman
Eden ve Bunun Gereklerini Yerine Getiren Kişiye Takdir Edilmesi
212- Rifaa b. Arabe
el-Cüheni anlatıyor: Biz, Mekke'den Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'le
birlikte (Medine'ye doğru) yola çıktık. (Mekke ile Medine arasında bulunan
Kedid denilen yere vardığımızda) bazı kimseler, ailelerinin yanına (bir an
önce) dönmek için Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den izin istemeye
başladılar. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de onlara izin vermeye
başladı. Derken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (ayağa kalkıp Allah'a
hamd ve övgüde bulunduktan sonra)': "(Bazı kimselere) ne oluyor ki, ağacın
Allah Resulü'nün tarafına gelen yarısı, size diğer yarısından daha sevimsiz
oluyor" buyurdu.
(Hadisin ravisi) der ki:
(Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bu sözü üzerine) topluluktan
herkesin muhakkak ağlamakta olduğunu gördük. Derken Ebu Bekir: "Bundan
sonra (ailesinin yanına dönmek için) senden izin isteyen kişi, benim yanımda
sefihtir" dedi.
Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ayağa kalkıp Allah'a hamd etti ve O'na övgüde
bulundu ki, bazen yemin ettiği de okurdu: "Allah katında şahadet ederim
ki- canım elinde olan Allah'a yemin ederim ki, sizden Allah'a iman edip sonra
bu doğrultuda (ölen) bir kimse mutlaka cennet yoluna girer. Doğrusu Rabbim bana
ümmetimden yetmiş bin kişinin hesapsız ve azapsız olarak cennete sokulacağını
vaad etti. Şüphesiz ki ben, sizlerden, eşlerinizden ve çocuklarınızdan iyi
olanlar cennette meskenler / konaklar edinmedikçe bunların (bu 70 bin kişinin)
oraya giremeyeceğini ummaktayım" buyurdu.
Daha sonra Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Gecenin yarısı veya üçte birisi geçtiği
zaman Yüce Allah dünya semasınafen yakın semaya inip tan ağarıncaya dek:
‘‘Kullarım, Benden başkasından birinden bir istekte bulunmasın. Kim benden bir
istekte bulunursa ona (istediği şeyi) veririm. Kim de benden bağışlanma dilerse
onu bağışlarım. Kim de Bana dua ederse ona icabet ederim’‘ buyurur" dedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 2405); Şuayb:
Buhari'nin şartınca sahih. Ahmed 4/16; İbn Mace 4285,1367.
Allah'a Şirk Koşmadan
Ruhunu Teslim Edenin Cenneti Hak Etmesi
213- Ebu Zer der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cebrail bana geldi ve
ümmetimden Allah'a şirk koşmadan ölenlerin, zina etmiş ve hırsızlık yapmış olsa
da cennete gireceği müjdesini verdi" buyurdu.
Süleyman dedi ki: Zeyd
b. Vehb'e: "Bu (hadis) Ebu'd-Derda'dan da aktarılmıştır" dedim.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha); Şuayb: İsnadı
sahihtir. Bak hadis no: 169.
Ebu Hatim der ki:
"Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ümmetinden Allah'a şirk
koşmadan ölenlerin cennete gireceğine dair sözü, cehennemi gerektirecek
herhangi bir fiilde bulunmayanlar hakkındadır.
Hadis başka bir anlama
da gelebilir. O da Allah'a şirk koşmadan ölenlerin, öncesinde belli bir süre
azaba maruz kalsa dahi sonunda cennete girecekleridir."
214- Muaz b. Cebel
bildiriyor: Ben, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: "Beni cennete
sokacak bir ameli bana anlatıver" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Aferin, çok iyi! Sen (bana çok) önemli bir soru sordun. Bu iş,
Allah'ın kendisine hayır murad ettiği kişiye kolaydır: Farz namazı kılman, farz
kılınan zekatı vermen ve Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmaman" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Hasen sahih; Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 5/245;
Tirmizi 2616; İbn Mace 3973.
Ebu Hatim der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ''Allah'a hiçbir şeyi ortak
koşmaman" diyerek şirkten uzak durması ve sakınmasını emretmiştir.
Sonraki
sayfa için aşağıdaki link’i kullan: