Sahih

İbn Hibban

 

İMAN

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

İman'ın Artıp Azalması Ve Kemali

 

imanın Bütün Olduğu ve Artıp Eksilmeyeceğini iddia Edenin Kavlini çürüten Haber

 

181- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "iman yetmiş ya da yetmiş iki bölümdür. Bunların en üstünü ''La ilahe illallah'' sözüdür. En aşağı derecede olanı ise eziyet veren bir şeyi yoldan kaldırmaktır. Haya (utanma duygusu) da imandan bir bölümdür."

 

[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 166

 

 

Ebu Hatim der ki: "Başka kitaplarımızda da değindiğimiz gibi Araplar bazen bir konuda bir sayı söyledikleri zaman bu konu hakkında başka sayıların varlığını yok saymazlar. İbnu'l-Had'in bu rivayetinde zikredilen sayı da bu babtandıL Değişik konularda buna benzerçok sayıda kullanım bulunmaktadır ki inşallah daha sonraki bölümlerde bunları zikredeceğiz."

 

 

 

Müslümanlarda imanın Aynı Olduğunu ve Artmayıp Eksilmeyeceğini iddia Edenin Kavlini çürüten Haber

 

182- Ebu Said el-Hudri der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Cennetlikler cennete ki o dilediğini rahmetiyle (cennete) sokar; cehennemlikler de cehenneme girdikten sonra Yüce Allah: ‘‘Kalbinde hardal tanesi kadar iman bulunan kişileri (cehennemden) çıkarın’‘ buyurur. Bunun üzerine bu kişiler kararmış bir şekilde çıkarılıp cennette bir nehre atılırlar. Atıldıktan sonra da su kenarında bulunan tohumların bitmesi gibi çabucak biterler. Bunların nasıl sapsarı çıkıp yükseldiğini görmez misin?''

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (Zilalu'l-cenne 842 "Buhari ve Müslim"); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 3/56; Buhari 22; Müslim 184/305; Tirmizi 2598; Bak hadis no: 222.

 

 

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), "Gidin ve Kalbinde Hardal Tanesi Ağırlığında iman Bulunan Kişileri Çıkarın" Sözünde Bildirilen Çıkarılmanın, Kalbinde Kırat Ağırlığında iman Bulunan Kişilerin Çıkarılmasından Sonra Gerçekleşmesi

 

183- Cabir'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Cennetlikler ile cehennemlikler birbirlerinden ayrılıp cennetlikler cennete, cehennemlikler de cehenneme girdikten sonra Peygamberler kalkıp şefaatte bulunurlar. Bunun üzerine onlara: ‘‘Gidin ve kalbinde bir miskal kırat ağırlığında iman bulunan kişileri çıkarın’‘ denilir. Bu şekilde pek çoklarını çıkardıktan sonra onlara: ‘‘Gidin ve kalbinde hardal tanesi ağırlığında iman bulunan kişileri çıkarın’‘ denilir. Bu şekilde pek çoklarını çıkarırlar. Sonrasında Allah: ‘‘Şimdi ben de bilgime ve rahmetime dayanarak bazılarını cehennemden çıkaracağım’‘ buyurur ve peygamberlerin çıkarttıklarının kat kat fazlasını cehennemden çıkarır. Bunun üzerine yanmaktan kömürleşmiş kişileri çıkarırlar. Onları cennetin bir ırmağına ya da ırmaklarından birine attıklarında yanıkları bu ırmağın kenarına düşer. Irmaktan acur gibi hızlıca beyaza dönmüş bir şekilde çıkarlar. Bunların boyunlarına ‘‘Allah'ın azatlıları’‘ yazılır (ve daha sonra Cennette) bunlara ‘‘Cehennemden gelenler’‘ denilir."

 

[Tahric:] Elbani: Sahih li-ğayrihi (Zilalu'l-cenne 2/404/841; es-Silsiletu's-sahiha 3054). Ahmed 3/325; Buhari 6558; Müslim 191/320.

 

 

Ebu Hatim der ki: "(Metinde geçen) searir ibaresi, küçük hıyar (acur) anlamına gelmektedir."

 

 

 

Cennetliklerin Üzerlerine Su Dökmesiyle Kömür Halindeyken Beyazlaşan Cehennemlikler Hakkında

 

184- Ebu Said el-Hudri der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Cehennemlik olan cehennem ahalisi orada ne ölür, ne de yaşarlar. Ancak bazı günahlarından ya da hatalarından dolayı cehenneme girenleri Allah ateşte öldürür. Yanıp kömür haline geldikten sonra onlara şefaat edilmesine izin verir. Bunlar grup grup getirilip cennet ahalisinin üzerine atılırlar ve: ''Ey cennet ahalisi! Bunların üzerine su dökün'' denilir. Bu şekilde sel suyuyla gelen toprakta tohumun bitmesi gibi yeniden biterler." Orada bulunanlardan bir adam bunu duyunca: "Sanki Resulullah çölde yaşamış gibi" demeye başladı.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 1551; Reful-estar s. 11 "Müslim"); Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 3/11; Müslim 185; İbn Mace 4309; Darimi 2/331.

 

 

 

imanın Eksilme ve Kemal Olmaksızın Aynı Hal Üzere Kaldığını iddia Edenin Kavlini çürüten Haber

 

185- Tarık b. Şihab der ki: Bir Yahudi, Hz. Ömer'e: ''Eğer, ''Bu gün size dininizi tamamladım ... " (Maide 3) ayeti bize nazil olsaydı ve nazil olduğu günü bilseydik bayram kabul ederdik" deyince, Hz. Ömer: "Ben, bu ayetin hangi gün, hangi gece nazil olduğunu biliyorum. Cuma günü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraberken Arafat'ta nazil oldu" karşılığını verdi.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Nesai 2808 "Buhari ve Müslim"); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Buhari 45; Müslim 3017/4; Tirmizi 3043; Nesai 5/251,8/114.

 

 

 

Bir Fiilde isimlendirmenin Zahire Göre Değil de Kemalden Uzaklaşmaya Göre Yapıldığını Gösteren Bir Diğer Haber

 

186- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Zina eden kişi bu işi yaparken mümin biri değildir. Hırsızlık eden kişi bunu yaparken mümin biri değildir. içki içen kişi bunu içerken mümin biri değildir. Bir kimse müslümanların gözü önünde değerli bir şeyi yağma ederken mümin biri değildir."

 

Zührl: "Bu ne demek oluyor?" diye sorduğumda: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e tebliğ etmek, bize teslimiyet düşer" dedi.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (el-Iman / İbn Ebi Şeybe s. 13); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Buhari 5578; Müslim 57/102; Ebu Davud 4686; Tirmizi 2625; Nesai 8/313; İbn Mace 3936; Darimi 2/87.

 

 

 

Zikrettiğimiz Manayı Bildiren Üçüncü Haber

 

187- Abdullah b. Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Benden sonra birbirinin boynunu vuran kafirler olmayınız" buyurdu.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 1974, 2008; er-Ravdu'n-nadir 927 "Buhari ve Müslim"); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 2/85; Buhari 6868; Müslim 66; Ebu Davud 4686; Nesai 7/126; İbn Mace 3943.

 

 

 

Arapların Bir Konuda Kemale Yakınlığına veya Uzaklığına Göre Bir Şeyi isimlendirmesi

 

188- Zeyd b. Halid el-Cühenı anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hudeybiye'de geceleyin yağan yağmurdan sonra, bize sabah namazını kıldırdı ve namazı bitirince yüzünü cemaate dönüp: "Rabbinizin ne buyurduğunu biliyor musunuz?" diye sordu. Sahabe: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" karşılığını verince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kullarımdan kimi bana iman etmiş, kimi kafir olarak sabahladı. ‘‘Allah'ın fazlı ve rahmeti ile üzerimize yağmur yağdı’‘ diyen bana iman etmiş; yıldıza iman etmemiştir. ‘‘Falan ve falan yıldızın batıp doğması ile üzerimize yağmur yağdı’‘ diyen ise bana iman etmemiş; yıldıza iman etmiştir.''

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva.' 3/144/681 "Buhari ve Müslim"); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Muvatta, 1/192; Ahmed 4/117; Buhari 846; Müslim 71; Ebu Davud 3906; Nesai, 3/165.

 

 

 

Arapların Bütünün Bir Bölümünü de Bütünün ismiyle Zikredebileceğini Gösteren Bir Başka Haber

 

189- Şerıd b. Süveyd es-Sekafl anlatıyor: Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Annem bana kendisi adına bir köle azat etmemi vasiyet etti. Benim yanımda ise siyahi bir cariye var. (Bu durumda ne yapmalıyım7)" diye sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu (bana) çağır!" buyurdu. (Cariye geldiğinde) Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), (ona): "Rabbin kimdir?" diye sordu. Cariye: "Allah'tır!" diye cevap verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben, kimim!" diye sordu. Cariye: "Allah'ı Resulü'sün!" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), (bana): "Onu azad et. Çünkü o mümin biridir!" buyurdu.

 

[Tahric:] Elbani: Hasen sahih (es-Silsiletu's-sahiha 3161); Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 4/222; EbU Davud 3283; Nesai 6/252.

 

 

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), "O Mümin Biridir" Sözünü, Arapların Bütünün Bir Bölümü için Tüm Vasıflarını Taşımasa Dahi Bütünün ismini Kullanmasına Göre Söylemiş Olması

 

190- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "iman yetmiş küsur bab (bölüm)dür. Haya da imandan bir bölümdür.''

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 1769); Şuayb: Buhari'nin şartınca sahih. Bak hadis no: 166.

 

 

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in "iman Yetmiş Küsur Babdır" Sözüyle Yetmiş Küsur Şubesi Olduğunu Kastetmesi

 

191- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "iman yetmiş küsur şubedir (bölümdür). Bunların en üstün bölümü ''La ilahe illallah'' sözüdür. En aşağı derecede olanı ise yoldan eziyet verecek bir şeyi kaldırmaktır."

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 1769); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 2/445; Tirmizi 2614; Nesai 8/110; Bak hadis no: 166.

 

 

 

imanını Eksiltecek Fiillerde Bulunan Kişiye Mümin Denilememesi

 

192- Abdullah (b. Mes'ud)'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır: "(Kamil anlamdaki) mü min; yerici, lanet edici, kötü söz sahibi ve davranışı bozuk bir kimse olamaz.''

 

[Tahric:] Elbani: Hasen sahih (es-Silsiletu's-sahiha 320); Şuayb: Hadis sahihtir. Ahmed 1/416; Tirmizi 1977.

 

 

 

Bu Hadislere Yaptığımız levilin Doğruluğuna Delalet Eden Haber

 

193- Ebu Said el-Hudri, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildirir: "Daha önce ayağı kaymamış olan yumuşak huylu hiç kimse yoktur. Tecrübesi olmayan kişi de bilge olamaz."

 

(Ravi) Mevheb dedi ki: Ahmed b. Hanbel bana: "Şam'da ne yazdın?" diye sorunca ona bu hadisi zikrettim. "Şayet bu hadisten başka hadis dinlememiş olsaydın bile rihletin (ilim seyahatin) boşa gitmemiş sayılırdı" dedi.

 

[Tahric:] Elbani: Zayıf (Tahricu'I-Mişkat 5056); Şuayb: İsnadı zayıftır. Ahmed 1/416; Tirmizi 1977.

 

 

 

Bu Hadislerin, isimlendirmenin Kemalden Uzaklaşmaya Göre Yapıldığı Anlamına Geldiğine Delalet Eden Haber

 

194- Enes b. Malik bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (bir gün) bize hutbe verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hutbesinde: "Emaneti olmayan kimsenin imanı yoktur. Ahdini yerine getirmeyen kimsenin de dini yoktur.''

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (Tahricu'I-İman 7; Mişkat 35; er-Ravdu'n-nadır 569); Şuayb: İsnadı şahitlede hasendir. Ahmed 3/135.

 

 

 

Bu Hadisleri Arapların Bir Konuda Kemale Yakınlığına veya Uzaklığına Göre Bir Şeyi isimlendirmesi Üzerinden Anlamamız Gerektiğine Dair Söylediğimizi Doğrulayan Haber

 

195- Ebu Zer anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bakiu'I-Garkad'a çıktığında ben de arkasından gittim. "Ey Ebu Zer!" deyince "Buyur emrindeyim! Tüm iyilikler katındadır. Sana feda olayım" dedim. "Malını (parasını) sağına ve soluna şöyle şöyle dağıtanlar dışında (dünyada) çok mal sahibi olanlar kıyamet günü çok az şeye sahip olacaklardır" buyurdu. Bunu üç kez söyledi.

 

Sonra bize Uhud görününce şöyle buyurdu: "(Bu dağ kadar) altının Muhammed'in ailesinin eli altında olması beni sevindirmez, akşamına ondan bir dinar ya da miskal kalmamasını isterdim." Sonra vardığımız bir vadide bir yer araştırıp oraya giderek konakladı. Ben de vadinin kenarına oturdum (onu beklemeye başladım). Onun tuvalet ihtiyacı olduğunu zannettim. Fakat hakkında endişelenmeye başladım ve bir takım sesler işittim. Daha sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu gelen Cebrail, ümmetimden Allah'a şirk koşmadan ölen kişilerin cennete gireceği haberini verdi." Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Zina etmiş, hırsızlık yapmış olsa da mı?" diye sorduğumda, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Zina etmiş, hırsızlık yapmış olsa da!" karşılığını verdi.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 826); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Bak hadis no: 169.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Diğer Müslümanların Elinden ve Dilinden Yana Güvende Oldukları Kimseye Müslüman Denilmesi