Sahih

İbn Hibban

 

İMAN

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

İman Ve İslam

 

iman ile islam'ın Aynı Anlamda iki isim Oldukları Hakkında

 

158- Hanzale b. Ebı Süfyan der ki: ikrime b. Halid'in Tavus'a şöyle dediğini işittim: Adamın biri Abdullah b. Ömer'e: "Neden savaşlara katılmıyorsun?" diye sorunca, ibn Ömer şu karşılığı verdi: "Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘islam, Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in Allah'ın elçisi olduğuna şehadet etme, namaz kılma, zekat verme, Kabe'de haccetme ve Ramazan orucunu tutma olmak üzere beş temel üzerine kurulmuştur’‘ buyurduğunu işittim.''

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 781 "Buhari ve Müslim"); Şuayl-ı; Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 2/143; Buhari 8; Müslim 16/22; Tirmizi 2609; Nesai 8/107; Bak hadis no: 1446.

 

 

Ebu Hatim der ki: "Bu iki hadis duruma ve muhataplara göre söylenen Hadislerdendir. Zira Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) imanı zikredip imana yönelik dört haslet saymıştır. Aynı şekilde İslam'ı zikredip İslam'a yönelik beş haslet saymıştır. Diğer kitaplarımızda da zikrettiğimiz gibi Araplar bazen bir konuda sayı belirtirken bu sayının sabit olduğunu ve başka sayıların geçerli olmayacağını kastetmezler. Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) imanı açıklarken bunun sadece İbn Abbas'ın hadisinde zikredilen şeylerle sınırlı olduğunu kastetmiş değildir. Zira başka hadislerde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), İbn Ömer ve İbn Abbas'ın söz konusu hadislerinde yer almayan başka şeylerin de imandan olduğunu zikretmiştir."

 

 

 

iman ile islam'ın Aynı Anlamda iki isim Olduklarına Delalet Eden Haber

 

159- Ebu Hureyre anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanların arasında otururken adamın biri yürüyerek geldi ve: "Ey Muhammed! iman nedir?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "iman, Allah'a, meleklerine, elçilerine ve O'na kavuşmaya inanmandır. Yeniden dirilmeye de inanmandır" karşılığını verdi.

 

Adam: "Ey Allah'ın Resulü! islam nedir?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "islam, Allah'a kulluk etmen, O'na hiçbir şeyi ortak koşmaman, namazı kılman, farz olan zekatı vermen ve Ramazan orucunu tutmandır" karşılığını verdi.

Adam: "Ey Muhammed! ihsan nedir?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''ihsan, Allah'ı görüyormuşçasına ibadet etmendir. Her ne kadar sen O'nu göremesen de O seni görür" karşılığını verdi.

 

Adam: "Ey Muhammed! Kıyamet ne zamandır?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şu karşılığı verdi: "Bu konuda soru sorulan soruyu sorandan daha bilgili değildir. Sana alametlerini bildireyim. Kadının kendi efendisini doğurması alametlerinden biridir. Ayrıca yalınayak, çıplak kişilerin insanlara yönetici olmasını görmendir. Kıyametin zamanı Allah dışında kimsenin bilemeyeceği beş şeyden biridir. Yüce Allah: ‘‘Kıyamet saatini bilmek ancak Allah'a mahsustur. Yağmuru O indirir, rahimlerde bulunanı O bilir, kimse yarın ne kazanacağını bilmez ve hiç kimse nerede öleceğini bilemez’‘ (Lukman 34) buyurur."

 

Adam çekip gidince adamı aradılar; ancak bütün aramalara rağmen bulunamadı. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O Cebrail'di. insanlara dinlerini öğretmek için gelmişti" buyurdu.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 1/32/3; es-Silsiletu's-sahıha 2903; Buhari ve Müslim"); Şuayb: narı ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Buhari 4777; Müslim 9; Ebu Davud 4798; Nesai 8/101; İbn Mace 64.

 

 

 

İman ile islam'ın Aynı Anlamda iki isim Olduklarına ve Bu Anlamın Kavil ve Fiilleri de Kapsadığına Delalet Eden Haber

 

160- Muaviye b. Hayde anlatıyor: Muaviye b. Hayde: "Ey Allah'ın Resulü! Seni hak üzere gönderen Allah'a yemin ederim ki, (buraya) senin yanına gelmeden (önce), senin yanına gelmeyeceğime şu parmaklarımın sayısınca yemin etmiştim. Allah seni (bize) ne ile gönderdi?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "islam (ile)" buyurdu. Muaviye b. Hayde: "islam nedir?" diye sordu.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kalbini Allah'a teslim etmen, yüzünü Allah'a yöeltmen, farz olan namazı kılman ve farz kılınan zekatı vermendir. (Bir Müslüman diğer müslümana karşı) birbirine yardımcı olan iki kardeş (gibi) olmalıdır. Müslüman olduktan sonra tekrar şirke düşen (mümin) kulun tevbesi kabul olunmaz" buyurdu.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih "tövbesi" yerine "ameli" lafzıyla (es-Silsiletu's-sahiha 369; el-İrva' 5/32); Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 5/3; Nesai 5/4; İbn Mace 2536.

 

 

 

iman ile islam'ın Aynı Anlamda iki isim Olduklarına Delalet Eden Haber

 

161- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kafir yedi bağırsaklık, Mu'min ise bir bağırsaklık yer.'' buyurmuştur.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (et-Ta'liku'r-rağib 3/122 "Buhari ve Müslim"); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Muvatta 3/109; Ahmed 2/257; Buhari 5396; İbn Mace 3256; Darimi 2/99.

 

 

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Buradaki ifadesinin Genel Olsa da Kastının Özel Olduğuna, Bütün insanları Değil de Bazılarını Kastettiğine Delalet Eden Haber

 

162- Ebu Hureyre bildiriyor: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kafir bir adam misafir oldu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir koyunun sağılmasını söyledi. Koyundan sağılıp getirilen sütü kafir olan bu adam içti. Bir koyun daha sağılınca onun da sütünü içti. Bir koyun daha sağılınca onun da sütünü içti. Bu şekilde yedi koyunun sütünü içti. Diğer gün adam müslüman oldu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun için bir koyunun sağılmasını söyledi. Adam koyundan sağılan sütü içti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir koyunun daha sağılmasını söyledi. Ancak adam ikinci koyunun sütünü bitiremedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Mümin bir bağırsaklık, kafir ise yedi bağırsaklık içerlı buyurdu.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (et-Ta'l'iku'r-rağib 3/122 "Buhari ve Müslim"); Şuayb: Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Muvatta 3/109, 3/110; Ahmed 2/375; Müslim 2063; Tirmizi 1819.

 

 

 

insanlardan Bir Alime islam ile imanın Aralarında Fark Olduğu izlenimi Veren Haber

 

163- Amir b. Sa'd b. Ebı Vakkas'ın, babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (müellefe-i kulubdan olan) bazı kişilere (ganimet mallarından) bir şeyler verirken bir adama vermedi. Dedim ki: "Ey Allah'ın Resulü! Falana ve falana verdin, ama mümin olmasına rağmen falan kişiye vermedin" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Veya Müslüman" cevabını verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu üç kez söyledi.

 

Zühri dedi ki: "islam'ın (şahadet) kelimesi getirmek olduğu, imanın da bununla amel etmek olduğu anlamına geldiği görüşündeydik."

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (el-Iman / İbn Ebi Şeybe s. 11-2; Sahih Ebu Davud 4683 "Buhari ve Müslim"); Şuayb: Hadis sahihtir. Ahmed 1/167; Buhari 27; Müslim 150; Ebu Davud 4683; Nesai 8/103.

 

 

 

ilmi Elinden Öğrenmeyen Kişilere Zikrettiğimiz iki Habere Aykırı Olduğu izlenimi Veren Haber

 

164- Mikdad b. Esved'in bildirdiğine göre Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle dedi: "Ey Allah'ın Resulü! Kafirlerden bir adamla karşılaşırsam ve adam benimle çarpışıp kılıçla elimin birini kestikten sonra bir ağaca sığınıp: ‘‘Allah'a ima ettim’‘ derse bu kişi böyle dedikten sonra onu öldüreyim mi?" Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu öldürme" buyurdu. Mikdad: "Ey Allah'ın Resulü! Adam elimi kestikten sonra böyle dedi. Onu öldüreyim mi?" deyince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu öldürme. Eğer onu öldürecek olursan, o senin daha önce olduğun konumda (Müslüman) olur, sen de onun bu kelimeyi söylemeden önce olduğu konumda olursun" buyurdu.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 2376 "Buhari ve Müslim"); Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 6/5; Buhari 4019; Müslim 95; Ebu Davud 2644.

 

 

Ebu Hatim der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Eğer onu öldürecek olursan, o senin daha önce olduğun konumda (Müslüman) olur" sözünden kastı, böylesi bir şey yapan kişinin bunun karşılığında kısas olarak öldürüleceğidir. Çünkü karşındaki adam Müslüman olmadan önce kanı helal olan bir adamdı. Müslüman olduktan sonra öldürülmesi ise kısası gerektiren bir öldürme olmuştur. Yoksa bundan kasıt, öldüren kişinin İslam'dan çıkıp kafır biri olacağı değildir. Yüce Allah da: "Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı''(Bakara 178) buyurur.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

İki Şahadeti Birlikte Yapanın Mümin Olarak Nitelendirilmesi