Sahih

İbn Hibban

 

İlim

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

İlim Aktarımı ve Tahsilinde Adab ve Usul

 

Ona Saygı ve Hürmetin Azalmaması Açısından Kişinin Hadisleri Zincir Gibi peş peşe Sıralamayı Terk Etmesinin Müstehab Olması

 

100- Hz. Aişe şöyle demiştir: "Ebu Hureyre'ye şaşmaz mısın? Gelip adamın yanında oturdu ve bana da duyurarak Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hadis nakletmeye başladı. Bense nafile namaz kılıyordum, namazımı bitirmeden kalkıp gitti. Şayet ona yetişseydim ona karşı çıkacak ve: ‘‘Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sizler gibi sözlerini zincir gibi peş peşe sıralamazdı’‘ diyecektim."

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (Tahricu Fıkhi's-sire 37 "Buhari ve Müslim"); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 6/118; Buhari 3568; Müslim 2493; Ebu Davud 3655; Tirmizi 3639.

 

 

Ebu Hatim der ki: Hz. Aişe'nin: "Şayet ona yetişseydim ona karşı çıkacak ve ... " demesi, hadisin bizzat kendisine değil de sözlerini peş peşe sıralamasına karşı çıkacağı manasındadır.

 

 

 

Kişinin istenilen Şeye Kendisiyle Methediliyor Olsa Bile Kinayeli Olarak Cevap Vermesinin Mubah Olduğu Hakkında

 

101- Cabir b. Abdillah şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ci'rane'de bir ganimeti paylaştırırken adamın biri: "Adil ol!" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Adaletli değilsem bedbaht biri oldun demektir" karşılığını verdi.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (Zilalu'l-cenne 943); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 3/332; Buhari 3138; Müslim 1063; İbn Mace 172.

 

 

 

Alimin ilmiyle Lafazanlığı Terk Etmesi ve Her Haliyle Yüce Allah'a Karşı Gereksinim Duyma Halinde Olması icap Ettiğine Delalet Eden Haber

 

102- Ubeydullah b. Abdillah anlatıyor: ibn Abbas, Musa'nın yol arkadaşının kim olduğu konusunda Hur b. Kays b. Hısn el-Fezarı ile tartıştı. ibn Abbas: "O, Hızır'dır" diyordu. Ubey b. Ka'b oradan geçince ibn Abbas onu çağırdı ve: "Ey Ebu't-Tufeyl! Gelir misin buraya! Bu arkadaşımla, Musa'nın, kendisiyle buluşmayı dilediği arkadaşı konusunda ihtilafa düştük. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu konuda bir şeyler dediğini işittin mi?" diye sordu. Ubey: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu konuda şöyle dediğini işittim" dedi ve şöyle devam etti:

 

Musa, israil oğullarından bir topluluğun içindeyken yanına bir adam geldi ve:

"Senden daha alim birini biliyor musun?" diye sordu. Musa: "Hayırı" deyince, Yüce Allah ona: "Aksine kulumuz Hızır senden daha alimdir" diye vahyetti. Musa onun yanına nasıl gidebileceğini sorunca Yüce Allah balığı kendisine bir işaret olarak verdi ve ona: "Balığı kaybettiğin zaman geri dön, onu orada bulacaksın!" denildi. Daha sonra Musa, Allah'ın dilediği kadar yola devam etti. Sonra yanındaki gence "Öğle yemeğimizi getir" dedi. Genç, Musa'ya öğle yemeğini getirmesini istediğinde: "Hani biz kayaya sığınmıştık ya, balığı orada unutmuşum. Bana onu unutturan da şeytandır" deyince, Musa gence:

"Aradığımız zaten buydu" karşılığını verdi ve hemen geldikleri yoldan geri döndüler. Hızır'ı da orada buldular. Aralarında da Yüce Allah'ın, Kitab'ında zikrettiği olaylar yaşandı.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih "Buhari ve Müslim''; Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 5/116; Buhari 78; Müslim 2380/174; Ebu Davud 4707; Tirmizi 3149.

 

 

 

Alim Kişinin Soru Soran Kişiye Benzetme ve Kıyas Yoluyla Soru ile Cevap Vermesinin Mubah Olduğuna Delalet Eden Haber

 

103- Ebu Hureyre der ki: Adamın biri Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve: ''Ey Muhammed! Cennetin genişliğinin yer ve gök kadar olduğunu gördüvsen ateş (cehennem) nerededir?" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şu gecenin olduğunu görüyor musun? Sonra yok oluyor. Peki, gece nereye gidiyor?" deyince, adam: "Allah bilir" cevabını verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allah ta dilediğini yapar" buyurdu.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 2892); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih.

 

 

 

ilimden Sorulan Kişinin Soran Kişiye Hemen Cevap Vermemesi Halinde Muaf Tutulmasının Caiz Olduğuna Delalet Eden Haber

 

104- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir mecliste konuşurken bedevinin biri geldi ve: "Kıyamet ne zaman (kopacak)?" diye sordu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) konuşmasına devam etti. Oradakilerden bazıları: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adamın dediğini duydu, ancak sorusundan hoşlanmadı" derken, bazıları da: "Hayır, adamı duymadı" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) konuşmasını bitirdikten sonra: "Kıyametin vaktini soran kişi nerede?" diye sordu. Adam: "Buradayım" karşılığını verdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adama: "Emanet heba edildiğinde kıyameti bekle" buyurdu. Adam: "Emanetin heba edilmesi nasıl olur?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "işler ehil olmayan kişilere bırakıldığında kıyameti bekle" karşılığını verdi.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih "Buhari". Ahmed 4/361; Buhari 59.

 

 

 

Alime Bir Şey Sorulması Halinde Bir Müddet Cevap Vermeyip Sonra Soruyu Sorana Cevap Vermek ile Başlamasının Mubah Olması

 

105- Enes b. Malik der ki: Bir adam geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Kıyamet ne zaman kopacak?" diye sordu. O esnada Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaza kalktı. Namazı kıldırdıktan sonra: "Kıyametin ne zaman kopacağını soran nerede?" diye sordu. Adam: "Buradayım, ey Allah'ın Resulü" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Peki onun (kıyamet sonrası) için ne hazırladın?" diye sordu. Adam: "Namaz veya oruçtan çokça bir hazırlığım yok ya da büyük bir amelden hazırlığım yok, ama Allah ve Resulünü seviyorum" deyince, Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kişi, sevdiğiyle beraberdir" ve "Sen sevdiğinle birliktesin" buyurdu. Müslümanların müslüman olduktan sonra bu söze sevindikleri kadar başka bir şeye sevindiklerini görmüş değilim.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahihu'l-Edebi'l-müfred 260/352; Şuayb: İsnadı sahihtir. Bak hadis no: 8.

 

 

 

Alim Kişinin, Öğrencilerine Öğretmek istediği Meseleleri Kendilerine Sormasının ve Onları da Soru Sormaya Teşvik Etmesinin Mubah Olduğuna Delalet Eden Haber

 

106- Enes b. Malik bildiriyor: Güneş tepe noktasını aşınca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çıkıp Müslümanlara öğle namazını kıldırdı. Selam verdikten sonra minbere çıktı, kıyamet gününü ve kıyametten önce büyük olayların olacağını zikretti ve şöyle buyurdu: "Herhangi bir konuda bana soru sormak isteyen sorsun. Vallahi bu makamımda durduğum sürece bana ne sorsanız size cevap vereceğim!" Enes b. Malik dedi ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle dediğini devan Müslümanlar çok ağladı. Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Bana sorun, bana sorun" diye çokça tekrar etti. Bunun üzerine Abdullah b. Huzafe kalktı ve: "Ey Allah'ın Resulü! Benim babam kim?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Baban Huzate'dir" buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bana sorun" sözünü yine çokça tekrar edince, Ömer b. el-Hattab dizleri üzerine çöktü ve: ''Ey Allah'ın Resulü! Rab olarak Allah'a, din olarak islam'a ve Resul olarak Muhammed'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) razı olduk!" dedi. Ömer böyle deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sustu; sonra şöyle buyurdu: "Muhammed'in nefsi elinde olana yemin olsun ki demin şu bahçenin yanında bana Cennet ile Cehennem sunuldu. Hayır ve şer bakımından bugünkü gibi bir gün görmedim!"

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahihu'l-Edebi'l-müfred 916 "Buhari ve Müslim"); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 3/162; Buhari 7294; Müslim 2359/136; Bak hadis no: 1502.

 

 

 

Bazen Mustafa'ya (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kendisinden Sonra Hasıl Olacak Olsa Bile Bunların Hükmünü Ümmetine Bildirmek Maksadıyla Bazı Durumların Kendisine Arz Edildiğine Delalet Eden Haber

 

107- Hz. Aişe dedi ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mescid'de bir adamı Kur'an okumasını dinlerken şöyle buyurdu: "Allah ona merhamet etsin! Zira bana unutturulmuş olan bir ayeti hatırlattı."

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1202); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 6/138; Buhari 2655; Müslim 788/225; Ebu Davud 1331.

 

 

 

Öğrenen Kişinin Bildiği ilimde, Alime itiraz Etmesinin Mubah Olduğuna Delalet Eden Haber

 

108- Ebu Hureyre der ki: Ömer b. el-Hattab, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Yeni karşılaşacağımız şeyler sebebiyle mi yoksa yapılması takdir edilen şey sebebiyle mi amel ediyoruz?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yapılması takdir edilen şeyler sebebiyle" buyurdu. Ömer: "O zaman işlediğimiz amel niyedir?" deyince de, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Ömer! Bunlar ancak amel ile belli olur" buyurdu. Ömer: "Ey Allah'ın Resulü! Yapmaya çalışacağız" dedi 

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (Zilalu'l-cenne 165); Şuayb: Ravileri Sahih ricalidir.

 

 

 

Kişinin Bildiği Bir Şeyi (Muhatabını) Alaya Almadan Sormasının Mubah Olması

 

109- Enes b. Malik der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımıza girdiği olurdu. Benim de Ebu Umeyr künyeli küçük bir kardeşim vardı. Bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımıza girdiğinde (bu çocuğa): "Ey Ebu Umeyr! Kuşcağıza ne oldu?" dedi.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 201 "Buhari ve Müslim"); Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 3/222, 3/223; Buhari 6129; Müslim 2150; El'ı] Davud 4969; Tirmizi 333; İbn Mace 3720.

 

 

 

Kişinin Allah'ın Dininde Üzerinden Alınan ve Başlatmakta Göz Yumulan Şeyleri Yüklenmeyi Terk Etmesi Gerektiği Yönündeki Haber

 

110- Amir b. Sa'd'ın, babasından bildirdiğine göre Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Müslümanlara yönelik insanlardan en ağır vebale sahip olanları, haram kılınmayan bir konuda gereksiz yere soru sorup sonunda soru yüzünden haram kılınmasına sebep olan kişilerdir.''

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 3276 "Buhari ve Müslirri."); Şuayb: Buhari'nin şartınca sahih. Ahmed 1/179; Buhari 7289; Müslim 2358/132; Ebu Davud 4610.

 

 

 

Kişinin Bildiğini Söylemekte Niyetinin Güzel Olması Halinde Bildiğini Söylemesinin Mubah Olduğuna Delalet Eden Haber

 

111- ibn Abbas bildiriyor: Adamın biri Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve dedi ki: "Bu gece rüyamda bir bulut gördüm. içinden yağ ve bal akıyordu. insanlar da kimi az, kimi çok, o bal ve yağdan avuç avuç alıyorlardı. Sonra gökten yere doğru uzanmış bir ip gördüm. Sen o ipten tutup yukarıya doğru çıktın. Sonra başka bir adam ipe tutunup yükseldi. Sonra bir adam daha ipe tutunup yükseldi. Onun da arkasından bir adam ipi tuttu, ancak ip koptu. Ancak daha sonra ipi tekrar bağladılar."

 

Ebu Bekr: "Ey Allah'ın Resulü! Anam babam sana feda olsun! Bana izin ver de bu rüyayı yorumlayayım" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Yorrumla" buyurdu.

 

Ebu Bekr şöyle yorumladı: "Gördüğü bulut islam dinidir. içinden akan bal ile yağ ise Kur'an'dır. Kur'an tatlılığı akıyordu ve kimi insanlar Kur'an'dan (nasibini) çok alırken, kimi de az alıyordu. Gökten yere doğru uzanan ip ise senin üzerinde olduğun hak'tır. Sen ona tutununca Yüce Allah seni yükseltiyor. Senden sonra başkası ona tutununca Yüce Allah onu da yükseltiyor. Sonra başka bir adam ona tutunuyor ve yine yükseltiliyor. Sonra başkası tutununca ip kopuyor. Sonra onun için ip tekrar bağlanıyor ve o da yükseliyor."

 

Sonra Ebu Bekr: "Ey Allah'ın Resulü! Anam babam sana feda olsun! Söyle, doğru mu, yoksa yanlışmı yorumladım?" diye sordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Bazı yerlerde doğru, bazı yerlerde de yanlış yorumladın" buyurdu. Ebu Bekr: "Ey Allah'ın Resulü! Yemin olsun ki yanıldığım yerleri bana söyleyeceksini" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yemin etme!" buyurdu. 

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 121; Zilalu'l-cenne 1143 "Buhari ve Müslim"); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 1/236; Buhari 7046; Müslim 2269; Ebu Davud 3267; Tirmizi 2294; İbn Mace 3918; Darimi 2/128, 2/129.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Hak Yola veya Sapkınlığa Davet Eden ve Bu Davetine icabet Edilen Kimsenin Hükmü